Dünya Ekoloji Haberler Su Sürdürülebilirlik Toprak

Hatalı Sulama Kurbanı: Aral Gölü

ARAL GÖLÜ’NE NOLDU ?

89

Batı Türkistan’da Özbekistan ile Kazakistan arasında bulunan Aral Gölü, Asya’nın ikinci, dünyanın dördüncü büyük gölüdür. Yüzölçümü 64.500 kilometrekare ile 68.700 kilometrekare arasında değişir. Büyüklük sırasına göre; Hazar Denizi, Superior (Kuzey Amerika), Viktorya (Afrika) göllerinden sonra gelir.

En derin yeri 68 metrelik bir çukurdur. Geri kalan kısmının derinliği 20 metreyi geçmez. Gölün denizden yüksekliği 48, Hazar denizinden yüksekliği 78 metredir. Genişliği 228 ve uzunluğu 420 kilometredir. Tuzluluk derecesi düşüktür (%0,0103). Aral Gölü’ne Amuderya ve Siriderya nehirleri dökülür. Ayrıca etrafındaki yüksek dağların ile beslenir.    Aral Gölünde irili ufaklı pekçok ada ve adacıklar vardır. Bol mikdarda balık bulunur. Bilhassa sazan balığı bakımından çok zengindir.

535434

   Tabii bunlar eskidendi…

Aral Gölü’nde çağımızın en büyük çevre felaketi yaşanmaktadır. Amuderya ve Siri Derya nehirleri Sovyetler Birliği’nin hatalı tarım alanları sulama politikası sebebiyle 1960’lı yıllardan beri gölü yeterince besleyememektedir.

 

 

Dünyanın 4. büyük gölü bilinen Aral Gölü, son 50 yılda yüzde 90 küçülerek, yerini “dünyanın en genç çölü” Aralkum’a bırakıyor. Aral Gölü çevresinden her sene rüzgarla birlikte uçan yaklaşık 100 milyon ton tuzlu kum tozları da bölgeyi büyük bir çevre felaketiyle karşı karşıya bıraktı. Kazakistan ve Özbekistan’da yaklaşık 2 milyonluk nüfusun yaşadığı Aral Gölü havzasındaki çevre felaketiyle, halk arasında çeşitli hastalıklar yaygınlaştı, bebek ölümlerinde artış oldu. 1960’lı yıllarda Aral Gölü’ünün kıyısında, geçiminin büyük kısmını balıkçılıkla sağlayan insanların yaşadığı Moynak kasabasında, tarım arazilerinin büyük oranda tuzlanması ve gölün kıyılarının yüzlerce kilometre geri çekilmesi yüzünden tarım ve balıkçılık zarar gördü, halkın bir bölümü ülkenin diğer bölgelerine göç etti.

3453453

 

Aral Gölü havzasında 1960’lı yıllarda 300’den fazla bitki, 35 kuş, 23 diğer türü, Özbekistan’da ender görülen bitki ve hayvan türlerinin yer aldığı “Kırmızı Kitap”ta kayıt altına alınmıştı. 1960’ta 34 balık türünün bulunduğu gölde o dönemde yılda ortalama 60 bin ton balık avlanırken, bugün balıkların hemen hemen tamamı yok oldu. Moynak’taki balık konservesi fabrikası ise terk edildi ve harabeye döndü. Gölün eski kıyısında kalan balıkçı tekneleri, çevreyi tamamiyle gemi hurdalığına çevirdi. Suyun geri çekildiği alanlarda oluşan Aralkum Çölü’nde artık develer geziyor. Gölün ortasında bulunan ve 1954-1990 yıllarında Sovyetler Birliği tarafından 40’a yakın biyolojik silahın denendiği Vozrojdenie (Diriliş) Adası, suların çekilmesiyle karayla tamamen birleşti.

 

İş işten geçti diyeceğimiz üzücü anlardan birini daha yaşamış bulunmaktayız. Böyle bir doğal güzelliğin yok olması gerçeği son derece acı verici…

 

http://www.turkcebilgi.com/aral_gölü

http://www.nationalgeographic.com.tr/makale/haziran_2015/aral-golunun-sucu-ne/2477

 

Yazar hakkında

Alper Şanverdi