Son 10.000 yılda belirgin bir süreklilik gösteren ‘’İklim’’, sanayileşmenin başlama süreci ardından gelen küresel ısınma ile son birkaç yüzyılda hızlı bir değişim göstermiştir. Küresel ısınmanın başlıca nedenlerine bakacak olursak; petrol, kömür ve gaz gibi fosil yakıtların kullanılması sonucunda açığa çıkan sera gazlarıdır. Atmosferde mevcudiyet gösteren bu gazlar güneş yer sisteminin doğal ısı dengesini bozarak iklim değişikliklerine sebep olmaktadır. Bu kapsamda, M.Ö. 5000’ li yıllarda, Nil nehrinde kayıkları hareket ettirmek için, M.Ö. 2000’ li yıllarda ise Çin’de su pompalamak için kullanılan rüzgar enerjisi günümüzde enerji üretimi için kullanılmakta olup, en temiz ve en çevreci diye adlandırılan diğer bir enerji kaynağı “Güneş” ile birlikte küresel ısınmanın önlenmesini hedeflemektedir.
Günümüzde, küresel ısınmanın önlenmesinde büyük katkılara sahip rüzgar enerjisi hakkında doğru bilinen bir çok yanlış bu temiz enerji kaynağının eleştirilmesine neden olmakta, hatta bazı bölgelerde rüzgar enerji santrallerinin protesto edilmesine sebep olmaktadır. Doğru diye bilinen yanlışlara bakacak olursak;
- Yanlış : Rüzgar enerjisi potansiyeli açısından Türkiye verimsiz bir coğrafyaya sahiptir
Doğru : Ülkemizin rüzgar potansiyeli Avrupa’ da rüzgar enerji santrali kuru gücü bakımından 2. ülke olan İspanya’nın rüzgar potansiyeline eşdeğer olduğu Almanya Rüzgar Enerjisi Enstitüsü DEWI tarafından ispatlanmıştır
- Yanlış : Rüzgar enerjisi kesintisiz bir güç kaynağı değildir.
Doğru : Ülkemizin rüzgar potansiyeli haritasına baktığımızda yılın hemen hemen tamamında rüzgardan yararlanabileceği, depolama kapasitesi saatlik üretimin ortalama 6 katı civarında oluşturulduğu takdirde ise başka hiçbir enerji desteğine ihtiyaç duymadan enerji üretebileceği görülmektedir.
- Yanlış : Rüzgar enerjisi doğal yaşama zarar verir, kuş ölümlerine yol açar.
Doğru : Hazırlanmasında Çevre Mühendislerinin başrolünü oynadığı “ÇED” yani Çevre Etki Değerlendirmesi raporlarında, göç güzergahları gibi büyük kuş ya da yarasa gruplarını çeken bölgeler titizlikle incelenip, bu bölgeler üzerinde santral kurulmamasına büyük özen gösterilir. İspanya’da Navarra eyaletinde yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre büyük ve orta büyüklükteki kuşların yıllık ölüm oranı türbin başına 0.13. ABD istatistiklerine göre, her yıl binalara çarparak ölen kuş sayısı 1milyar, taşıtlara çarparak ölen kuş sayısı ise 80 milyon. ABD’deki ticari rüzgar türbinlerinin, insan yapımı yapılar ve faaliyetlere çarpmalarla kıyaslandığında, her yıl ölen tüm kuşların yalnızca yüzde 0.01-0.02’sinin direkt ölümünden sorumlu olduğu görülüyor.
- Yanlış : Rüzgar enerjisi santralleri gürültü kirliliği yaratır.
Doğru : Teknolojinin gelişmesi ile birlikte rüzgar türbinleri maksimum 300 metrelik bir mesafede en fazla bir buzdolabı kadar gürültü çıkarır duruma gelmiştir. ÇED raporlarında gürültü ölçüm ve hesaplamaları yapılıp, gürültüden kaynaklı muhtemel rahatsızlıkların önlenebilmesi için yerleşim yerlerine uzak bölgelerde konuşlandırılması öncelikli hale gelmiştir.
- Yanlış : Rüzgar enerjisi santralleri tarımsal faaliyetlere zarar verir.
Doğru : Kurulu olduğu alanların sadece %1’ ini işgal eden rüzgar türbinleri, diğer alanlarda tarım, hayvancılık, ve ormancılık faaliyetlerine bir engel teşkil etmemektedir. Enerji üretimi boyunca herhangi bir atık çıkarmayan rüzgar türbinleri toprağı, suyu vs. kirletmemektedir. Diğer enerji kaynaklarının tersine, rüzgar enerjisinde suya da ihtiyaç duyulmaması, tarımsal faaliyetlerin devamı için olumlu bir etken teşkil etmektedir.
- Yanlış : Rüzgar türbinleri elektronik aletlerin çalışmasını engeller.
Doğru : Rüzgarı tutarak rüzgardan elektrik enerjisi elde etmeyi sağlayan her biri en az 50 metre boyunda olan kanatlar, manyetik dalgaları etkilemekten çok onları engelleyebilirler, bu da sadece kısa mesafeler için geçerlidir. Bakım sırasında kulenin tepesinde bulunan teknik personelin telefonu çekmeyebilir ancak 20 metre mesafede bulunan birinin kullanacağı cep telefonu, telsiz vs. nin çalışmasında bir sorun yaşanmaz.
- Yanlış : Rüzgar türbinlerinin insan sağlığına zararlı elektromanyetik radyasyon sebebi olduğu iddia ediliyor.
Doğru : Rüzgar türbinin herhangi bir parçası radyasyon etkisine sebep olacak bir bileşen içermemektedir. Ancak, elektrik jeneratörleri ve trafolar elektromanyetik radyasyona sebep olabilirler. Bunların yaydığı manyetik radyasyon da son derece düşük ve çok az bir alanda etkilidir. Yapılan ölçümler bu parçaların sebep olduğu manyetik radyasyonun türbinin tabanına geldiğimizde bile ihmal edilebilir şekilde düşük olduğunu gösteriyor.
Kaynak: Enerji veIsı Tasarrufu Derneği (ETADER)