BAZI ŞEHİRLERİN SOKAKLARINDA KAYBOLMAK İSTERSİNİZ
Nevşehir’in Merkez ilçesinin Göreme beldesinde bulunan Kapadokya da sokaklarında kaybolunması gereken yerlerden biridir benim için. Eğer benim gibi ölmeden önce yapılması gerekenler listeniz varsa, Kapadokya’ya gitmeyi de bu listeye eklemelisiniz. Öyle bir yer düşünün ki bundan milyonlarca yıl önce oluşmuş ve size sanki o yıllardaymışsınız gibi hissettiren bir yer.
Beni belki de en çok etkileyen bu yaşanmışlık hissi idi. Sanki hemen yanımda o dönemden biri geçecek ve geçerken bir selam verecek; sanki yanımdaki taş evden bir çocuk sesi duyulacak; hatta belki burnuma sıcak şarap kokusu vuracak… İşte böyle bir yer “Kapadokya”, sizi hayallere sürükleyen ve hala yaşayan .
Çevresini saran Hasan ve Erciyes dağlarında gerçekleşen volkanik patlamalar ile 60 milyon yıl önce oluşmaya başlayan Kapadokya aynı dönemde yaşanan hava olaylarının da etkisiyle bugünkü şeklini almıştır. Halen oluşumu tamamlanmamış olan bu bölge 3. Jeolojik dönemde oluşmuştur.
O dönemde bölgeye gelen Avrupalı seyyahlar için,-şimdi Peribacaları olarak adlandırılan- doğal oluşumlar ilginç yapılardı. 18. Yüzyılda seyahatnamelerde peribacaları koni biçiminde şapkalı veya kukuletalı rahiplere benzeyen yapılar olarak anlatılmıştır ve resmedilmiştir.
O yıllarda Hristiyanlığın merkezi olarak kabul edilen Göreme bölgesi önceleri avcıların yerleşim yeri idi. İlk başta adı Korama olan Göreme, kilise ve manastırlarıyla meşhur bir bölgedir.
Göreme sokaklarında yürürken adım başı çeşmeye rastlamak mümkün. Aynı zamanda damdan dama atlamak da! Evler kerpiçten yapılmalarına rağmen hala varlıklarını korumakta. Ayrıca manzara olarak da büyüleyici peribacalarını görmeleri paha biçilemez. Eğer imkanını bulursanız korkmadan bacaların içine girin. İşte o zaman yaşanmışlığı iliklerinize kadar hissedeceksiniz. Evlerin iç duvarlarında her birinin anlamı olan birbirinden farklı motifler ile süslendiğini göreceksiniz. Belki biraz da dönemimize ait market poşetleri ve bira şişeleri! Her yerde varlığımızı belli ediyoruz ne yazık ki!
Bölgede gece gündüz arası sıcaklık farkı çok yüksek olduğundan gündüz sıcaktan bunalırken gece kendinizi soğuktan titrerken bulabilirsiniz. Bu durum aklımıza hemen “O dönemlerde insanlar nasıl kalıyordu bu bacaların içinde?” sorusunu getirdi.
İşte sorunun cevabı… Peribacaları volkanik kayaç grubuna girmektedir. Volkanik kayaçlar ısıyı çok iyi koruyan kayaç türleridir. Isındığı zaman geç soğuyan bu kayaçlar, dönemin insanlarını da geceleri soğuktan korumaktaydı. Ayrıca bölge verimli topraklarıyla da insanlara tarım imkânı sunuyordu. Özellikle de üzüm bölgenin vazgeçilmez tarım ürünlerindendir. Bu yüzdendir ki giderseniz birçok yerde “Sıcak şarap bulunur” tabelasıyla karşılaşacaksınızdır.
*Ayrıca sosyal medya hesapları için bol bol fotoğraf çekmeyi unutmayın !
*Balona binmek isterseniz sabah 4 veya 5 gibi -hava şartlarına bağlı olarak- kalkmaktadır. Balon turlarında güneşin doğuşunu izleme şansını da yakalıyorsunuz. Ben bu gidişimde binememiştim, eğer bu yazının üstüne Kapadokya’ya giderseniz ve balona binerseniz benim içinde keyfini çıkarın!