Çevreci Tasarım Enerji

Yenilikçi Tasarımlar: Alternatif Fikirlerle Enerji Üretimi

üretimi 2000li yıllardan itibaren önem kazanmış olup, gelişmiş ülkeler için rekabetin sıkça görüldüğü bir alan olarak göze çarpmaktadır. Enerji üretimi beraberinde getirdiği maddi avantajlar dışında, esas olarak ekolojik bir kavramdır. Ekonomi odaklı yaklaşılan enerji üretimi yeri geldiğinde çevreye katkısı en pozitif olan öğelerden biri de olabiliyor.

 

Enerjinin yoktan var olmadığını bildiğimiz için, günlük hayatımızda kullandığımız birçok türünün(elektrik bu enerji türünün en temel örneği) çevresel olarak bir götürüsü olduğu da bir gerçek. ve rüzgar başta olmak üzere yenilenebilir olan kaynaklarından enerji üretimi Temiz Enerji olarak adlandırılmaktadır. Yenilenebilir, tekrar tekrar kullanılabilen, enerji kaynaklarının çevresel götürüleri ise fayda zarar ilişkisi düşünüldüğünde yok denecek kadar azdır.

Ancak, ve rüzgar gibi enerji kaynakları her zaman insanlar için ulaşılabilir olmayabiliyor. Bu sebeple yenilenebilir kaynaklara farklı bir perspektifle yaklaşmak gerekebiliyor. Farklı düşünen ve vizyonu açık birkaç çok ekstra fikirlere imza atmışlar. İnsan enerjisini elektrik enerjisine çevirmeyi başarmışlar. Bu fikirlerden bazıları:

1) 27 yaşında bir girişimci olan Lawrance Kemball-Cook enerji probleminin ciddiyetini farkına vararak şöyle bir tez öne sürmüş :’ Attığımız adımlar tüm dünyanın elektrik ihtiyacını giderebilir’.

Kemball-Cook’un şirketi adımlarıyla elektrik üreten zeminler geliştirmiş. Zeminin üretmekte olduğu bu elektrik enerjisi kişilerin ağırlığına ve attıkları adımlara göre değişiyor. Elektrik üretiminin başlaması içinde zeminde en az 5 mm hareket etmek gerekiyor.

Bu zeminlerin uygulanabilirliğinin yüksek olduğu yerler tren istasyonları, alışveriş merkezleri, parklar ve ofisler olarak belirlenmiş. Hatta farklı alanlarda da test edilmiş. Bu test edilen yerlerin içinde de Londra Olimpiyat Oyunları da var. Olimpiyat Oyunları’nın düzenlendiği stadyuma giden bir alt geçide yerleştirilen bu sistem, üzerinden 1 milyondan fazla insanın geçmesiyle alt geçidin ışıklandırılması için ihtiyaç duyulan enerjiyi fazlasıyla üretmiş. Sonuç olarak alt geçit bir gün boyunca hiçbir enerji kaynağı tarafından beslenmeden ışıklandırılmış.

Kemball-Cook ayrıca dev altyapı firmaları ile çalışarak projesinin ölçeğini büyütmek ve endüstriyelleşmek istiyor. Bu sayede bu fikir, geniş vadede çok etkili bir çözüm haline gelebilir.

2) Enerji probleminin farkına varan bir diğer girişimci Manoj Bhargava ve ekibi ise enerji üretimi konusunda verimi çok yüksek bir bisiklet geliştirmişler.

İnsandan aldığı dinamizmi kullanan bu bisikletlerin basit olarak çalışma prensibi şöyle. Pedallar her çevrildiğinde kendilerine bağlı olan çarkları döndürüyor. Çark döndükçe enerjiyi hapsediyor ve bunu bir ünitesine aktararak saklıyor. Bu başarılı girişimci dünya nüfusunun yarısının elektrik enerjisine ulaşamadığını ya da günde en fazla 2-3 saat kadar erişebildiğini söyleyerek, fikrinin özellikle kırsal bölgelerdeki bir çok ev için çok önemli olduğunu dile getirmiş.

Yapılan röportajlarda dünya nüfusunun yarısının elektriğe ulaşamadığını ya da günde en fazla 2-3 saat kadar erişebildiğini söyleyen Bhargava, her şeyin enerjiye ihtiyacı olduğunu ve bunun özellikle kırsal bölgelerdeki evler için çok önemli bir olacağını belirtti. Fosil yakıtlı araçların artık günümüzde kullanılmamaya başlandığını, elektriğe ulaşamayan kişilerin bu bisikleti kullandığı taktirde büyük bir enerji ağı oluşturulabileceğini belirtiyor.

İnsan enerjisi kullanarak elektrik üreten bu sistem bireylerin günlük sportif aktivitelerini de karşılamakta. İlerleyen zamanlarda Hindistan’da 10 bin civarı eve bu bisikletten dağıtmayı hedefleyen başarılı girişimci ayrıca bu bisikletler için hane sahiplerinden herhangi bir ücret talep etmeyeceğini de belirtti.

 

Genç ve hareketli nüfus bakımından güçlü bir potansiyele sahip ülkemiz için, bu fikirler mantığına sahip çözümlerin çokça getirisi olabilir. Özellikle İstanbul’da, metrolar,kalabalık ofisler, okullar bu sayede kendi elektriklerini üretebilir. Hatta ve hatta ekstra enerji dahi biriktirebilirler. Avrupa ülkelerine nazaran kaynaklarına verdiği önemin daha az olduğu bilinen Türkiye, bu ve benzeri genç nüfusunu avantaja çevirebilir. Özellikle büyükşehirlerin yüksek oranda enerjilerini karşılaması hiç de imkansız değil diye düşünüyorum.

 

http://www.futuresparks.org.au/why-we-need-clean-energy/what-is-clean-energy.aspx

1 Saat pedal çevirerek bir evin 24 saatlik enerji ihtiyacını karşılayan bisiklet

Üzerinde yürüyerek elektrik üreten zeminler geliştirildi

 

Yazar hakkında

Fatih Kizilcan